5 Nisan 2009 Pazar

Sperm ve yumurta kalitesi nasıl korunmalı?

'Sperm ve yumurtanın kalitesi beslenmeye bağlı' diyor uzmanlar. Yani aşırı şişmanlık ya da zayıflık kısırlığa niçin olabiliyor.

Yaş, meslek ya da statü farkı gözetmeksizin herkesi etkileyen stres de üreme sağlığını olumsuz etkiliyor. Kısırlık tedavisini de güçleştirebiliyor. Sağlıklı 1 fertilitenin yolu dengeli beslenmek ve stresten arınma yöntemlerinden yararlanmaktan geçiyor.

Çevresel kirlilik, hormonlu gıdalar, birtakım ağır metaller ve daha nice etkenler nedeniyle kısırlık bireylerin öncelikli kritik sorunlarından. Aşırı şişmanlık ya da aşırı zayıflık birlikte hiçbir vakit yakamızı bırakmayan stres de günümüzde kısırlığa yol açan kritik faktörlerden. Beslenmenin dahi kadınların yumurtalıkları birlikte erkeklerin spermleri üzerinde olumsuz etkiye sahip olduğu araştırmalarla kanıtlanmış. yanlış beslenme alışkanlıkları sağlıklı yumurta üretimini önlüyor, sperm sayısının azalmasına yol açıyor. Bu da ya doğal yoldan hamile kalma şansını azaltıyor veya düşük riskinin artmasına niçin oluyor.

Hatalı beslenme alışkanlığının 1 farklı sonucu ise kısırlık tedavisinin başarı şansını düşürmesi. Özellikle çok kilolu ya da obez olmanın kadınlarda doğurganlığı azalttığına dikkat çeken Beslenme Uzmanı ve Aile Hekimi Dr. Murat Berksoy, dengesiz beslenmenin, hamilelik gerçekleşse dahi, bu süreçte anne birlikte bebeğin sağlığını riske attığı uyarısında bulunuyor. Özellikle anne adaylarının hamilelik öncesinde sağlıklı beslenmeye hususi ehemmiyet vermeleri gerekiyor.

Hatalı beslenme alışkanlıklarının yanı dizi, bahsettiğimiz gibi, yaşam şartlarının yarattığı stres de hem erkekte hem de kadında üreme sağlığını olumsuz etkiliyor. mesela stres altındaki erkeklerde zamanla psikolojik bozukluklar ortaya çıkabiliyor. Ruhsal mesele nedeniyle kullanılan antidepresanlar da sperm faaliyetlerini azaltan kritik etkenlerden. Stres, kadınlarda da yumurtlama bozukluklarına niçin bi şekilde üreme sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Hal böyle olunca da, infertilite kliniklerine başvuran çiftlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftler 1 yandan uzun seneler sürebilen yorucu 1 tedavi sürecinin yarattığı sorunlarla başa çıkmaya çalışırken, diğer taraftan eş-dostun aşırı meraktan kaynaklanan soruları ya da lüzumsuz müdahaleleri karşısında yoruluyor ve yine stresle boğuşuyorlar.

Kaygı, gerginlik, duygusal iniş çıkışlar, hassasiyet, öfke veya korku gibi duygusal meseleler, kısırlık tedavisi gören çiftlerin sıkça karşılaştıkları sorunlardan.

Bu da, belki de epey daha dar sürede başarıyla sonuçlanabilecek olan tedavinin uzamasına ya da başarısız kalmasına niçin olabiliyor. Psikolog Elif Orhon da, çocuk sahibi olabilmek ya da tedavi sürecini daha kolay atlatabilmeniz sebebiyle, iç dünyanızda fırtınalar koptuğunda, duygusal yakınmalarınızla başa çıkabilmeniz için tedavi gördüğünüz merkezin psikiyatri biriminden elbet 1 uzman yardımı almanız gerektiğine dikkat çekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder